Akbelen’e Bir Destek’te Fethiye’den
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de; kömür madeni çıkarmak için Akbelen ormanındaki ağaç katliamına karşı Fethiye’de de tepki eylemi gerçekleşti. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Fethiye temsilcileri tarafından gerçekleştirilen tepki eyleminde; Akbelen’deki ağaçların kesilmesine dur denildi. Özer Olgun Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasında; Akbelen’e bir destekte Fethiye’den geldi. Basın açıklamasında “Akbelen’de devam eden orman kesimini acilen durdurun, ablukayı kaldırın” denildi. Edinilen bilgiye göre; Akbelen Ormanında ağaç kesimine karşı başlatılan hukuki süreçte mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermiş fakat davanın esası hakkında karar verilmemişti. Hukuki sürecin tamamlanmamış olmasına rağmen ağaçların kesilmesine karşı çıkan yurttaşların ormana girmesini ise jandarma ekipleri engellemiş, yurttaşlara iki defa biber gazı ve tazyikli su ile müdahalede etmişti.
“AKBELEN’DE ORMAN KATLİAMI BAŞLADI. AKBELEN’E DOKUNMA”
Yapılan basın açıklamasında “İki yıldır Akbelende yapılması planlanan linyit madeni için nöbet tutan direnişe karşı 24 Temmuz Pazartesi günü sabaha karşı 05.30’da alana Kolluk kuvvetleriyle birlikte giren kesim ekibi hunharca ağaç kesimine başladı. Nöbet tutan halkın kesim alanına gitmesine izin vermediği gibi, TOMA’lardan tazyikli su ve biber gazı sıkarak halkı, nöbet tutan köylüyü, milletvekillerini, genç yaşlı demeden herkesi orantısız güç kullanarak uzaklaştırmaya çalışıyor. IC Enerji ve Limak Enerji ortaklığında işletilen termik santraller ve diğerleri yıllardır bölgemizi zehirliyor, ekosistemi öldürüyor. Yaşam alanlarını, köyleri yok ediyor. Ormanları yok ediyor. Tüm dünya olarak giderek daha fazla hissettiğimiz ve insanlık olarak kendi elimizle hızlandırdığımız iklim değişikliğinin etkilerini son senelerde yazları aşırı sıcaklar, ölümler, kuraklık ve yangınlarla daha da şiddetli hissederken, bizi kurtaracak olan doğayı talan edip termik santraller ve kömür havzalarındaki bu ısrar neden? Neden daha fazla insanın, hayvanın, bitkinin ölmesinde bu kadar ısrar ediliyor? Neden yaşamdan dünyadan bu kadar nefret ediliyor!? Anayasa’ya ve imza attığımız onca uluslararası sözleşmeye göre yaşanabilir çevre sağlaması gereken devlet, neden ormanları yok etmeye, su havzalarını yok etmeye, sera gazını yükseltecek her projeye onay veriyor? Gıda krizi kapımızda iken, insanlar pazardan marketten eskisi gibi gıdaya ulaşamazken, neden tüm insanlığı açlığa mahkum ediyorlar? Biyoçeşitlilik sözleşmesine ve diğer uluslararası anlaşmalara imza atan, en son Cop27’de taahhütte bulunan devletimiz ülkenin dört bir yanında Kazdağları’nda Akbelen’de Munzur’da Hatay’da, Bergama’da, ormanları, su havzalarını ve havayı yok ediyor. Bizler daha fazla enerji santrali istemiyoruz, daha fazla kıyım istemiyoruz. Doğayla uyumlu bir yaşam istiyoruz. Halk olarak para, kömür yemek istemiyoruz. Sadece İNSANCA yaşamak istiyoruz. Daha fazla ölmek istemiyoruz. Devlete sesleniyoruz; Uluslararası taahhütlere de uyarak, kömürden vazgeçin, Milli Kaynaklarımızı koruyarak, daha ekonomik ekosistemle doğayla uyumlu çözüm yollarına geçin. Akbelen’den sadece bir iki kişi para kazanacak diye binlerce, milyonlarca canlının yaşamını elinden almaya kimsenin hakkı yok. Altına imza attığınız sözleşmelere uyun ve gereğini gerekirse birlikte yapalım. Bu dünya bizim başka dünya yok! Akbelen’de devam eden orman kesimini acilen durdurun! Akbelen’deki ablukayı kaldırın. Doğayı serbest bırakın. O kendisini korur geliştirir. Ormanları Özgür Bırakın!! Bizler, Akbelen’de direnen dostlarımızın yanındayız. Tüm ülkeyi yaşamı için Akbelen direnişine destek olmaya çağırıyoruz. Akbelen ormanını vermeyeceğiz!” denildi.Haber/Foto-G.Ayyıldız