AKP’DE DEĞİŞİM TAŞLARI YERİNDEN OYNATACAK MİLLETVEKİLLERİNİN GÖRÜŞÜ ALINMIYOR
AKP, Muğla’da değişimi başlattı. Değişimin Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Aydın Ayaydın’ın yerel seçimde yaşadığı yanlışları rapor etmesiyle başladığı iddia ediliyor.
6 İlçenin başkanları değişti. Değişime karşı durmaya çalışan, değişimin sınırlı kalmasını isteyenlerin karşı hamlesi nedeniyle sadece Fethiye İlçe Başkanı atanamadı. Muğla’da yaşanacak değişimden en fazla Fethiye’nin etkileneceği söyleniyor.
Son ilçe başkanı Murat Çağlar Ayıkol’un da açıklamasında yer verdiği, “Fethiye’de Genel Merkeze yakın bir kesimin, Genel Merkezi yanlış bilgilendirerek, partiyi çıkarları doğrultusunda düzenlemeye çalışan bir kesimin” varlığı yıllardır şikayetlere konu oluyordu. Adayların belirlenmesi gibi Partinin geleceğini etkileyen kararları aldığı iddia edilen bu kesimin, başlayan değişimle tasfiye edilmeye çalışıldığı iddiaları var.
İDDİALARDA BÖLGE HAKKINDA ALINAN
KARARLARDA MİLLETVEKİLLERİNE DANIŞILMIYOR
Teşkilat Başkanlığının Muğla’da yapılan atamalar konusunda AKP Muğla Milletvekilleri Kadem Mete ve Yakup Otgöz’e bilgi vermediği, görüş istemediği, AKP Genel Merkezinde Fethiye İlçe Başkanının atanmasını durduran kişinin İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya’nın olduğu gelen iddialar arasında.
TEŞKİLAT BAŞKANLIĞI KARARLI
AKP’nin Fethiye’de mevcut durumu sıkıntılı. Gruplaşmalar had safhaya ulaşmış, adayların, yöneticilerin belirlenmesinde partililerin görüşünün dikkate alınmaması, huzursuzluğu ciddi derecede artırmış durumda. Partide aktif olandan daha çok küskün var. Her ne kadar engellenmeye çalışılsa da, değişim kaçınılmaz olduğu, Teşkilat Başkanlığının bunda kararlı olduğu belirtiliyor. Değişimin gerekçesi oy kaybı olsa da, Fethiye için taşların yerinden oynaması da denilebilir. Özellikle yerel seçimden sonra küsmeden, kimseye kızmadan, başarıyı kendinden, başarısızlığı karşıda görmeden çalışmaya devam edenlerle yeni bir dönem başlayacak gibi görünüyor.
AKP’NİN DURUMU ANAP’IN
SON DÖNEMİNİ HATIRLATIYOR
Yerelde, son dönemlerde AKP içinde yaşananlar, ANAP’ın son döneminde yaşananlara çok benziyor. Zaten Fethiye’de AKP’nin üst kesimlerinde bulunanların çoğu, o dönemde ANAP’taydılar.
ANAP’ın son döneminde, Hasan Özyer de Erdal Eroğlu da, belediye başkanı adayının kendi gruplarından olmasını istiyordu. Bu güç savaşının temelinde her ikisinin de milletvekili adayı olmak istemesi geliyordu. Fethiye’den iki kişinin listeye giremeyeceği için kazanılan her cephe, adaylığı garantileyen bir evre olarak görülüyordu. Bu nedenle yarış acımasız bir hal almış, siyasetin gereği olarak rakip siyasi partilerle mücadelenin yerini, parti içindeki mücadele almıştı.
Bu yarıştan Hasan Özyer galip ayrılmış birinci sıraya gelerek milletvekili seçilmişti. ANAP’ın son dönemlerinde yaşanan kavgalardan sıkılan, küsen, partileri hakkında umutsuzluğa düşenler kenara çekilmiş, kendilerine umut olan siyasi partilere yönelmişlerdi. İlerleyen dönemlerde büyük çoğunluğun gideceği adres AKP, diğerlerinin adresi de DYP olmuştu. ANAP dağıldıktan sonra Erdal Eroğlu’da DYP’ye, Hasan Özyer AKP’ye geçmişti. Bu kavga kimilerine göre, bir siyasi partide yapılmaması gereken hareketler olarak ders kitaplarına konu edilebilirdi.
Şimdi AKP’de yaşandığı iddia edilen gruplaşmalar, yönetim gücünü ele geçirme mücadelesi, partiye zarar verir boyuta geldi. Partililer arasında yaşanan haksızlıklara küsüp, kenarda beklemeyi tercih eden sayısı oldukça fazla. Kavgadan, karmaşadan sıkılan, umutsuzluğa düşen partililerin gidecek adresi yok gibi. Merkez sağın erimesi, merkez sağda iktidara talip olan bir siyasi partinin olmaması, AKP’deki kan kaybını yavaşlatıyor. Halka umut olan, merkez sağdaki bir siyasi oluşum ciddi ivme kazanacaktır diyenler azınlıkta değil.