HEP AÇK HEP AÇIK PENCEREM…
Hani kapat ,kapat artık diyordun ya
Gel de kapat kapatabilirsen .
Her gün bir başka bir yerden
Ne olsa kaçak geliverir haber !…
Mümkün değil peş peşe ısmarlama gibi geliyor her şey, değişen sadece bizleriz. Nerde ne oluyor derken onu mu düşünsek ,bunu mu düşünsek derken durmadan değişiyor , Yetişmek mümkün değil .Kan gövdeyi götürüyor .İsrail ‘e dur diyen yok. sözle durdurmak mümkün mü? Gazze 41 kilometre uzunluğunda 12 kilometre derinliğinde adeta bir şerit. Yukarılardan bir yerden baksak gözle görülebilir bir yer işte.bu dar yerde 1,5 milyon Filistinli yaşıyor. İnsanlar neredeyse üst üste yığılmış bir yaşam sürüyor. Kilometre kareye 4 bin kişi düşüyor.
Bu küçücük yerde yaşayan Filistin halkı 1940 yılından beri bütün dünyanın gözleri önünde büyük bir trajedi yaşıyor.Vatanları İsrail tarafından gasp edilmiş durumda. Haliyle çok Filistinli vatanlarını terk etmiş durumda. Üstelik bir de İsrail Batı Şeria da canının istediği yeri Yahudi vatandaşlarını yerleştiriyor. Aklına estiği zaman da bölgede yaşlı , genç, asker ,sivil çoluk, çocuk demeden Filistinlileri öldürüyor, evlerini yıkıyor ,gençleri esir alıyor.gazetelerde kaç kere kefenlenmiş küçücük çocuk ölülerini gördük.İsrailliye bir çocuk taş atsa ailesinin hayatı sönüyor., yani hepsini öldürüyorlar. Açıkçası bir vahşet yaşatıyorlar. Ne ABD ne de Avrupa bu vahşeti asla görmüyor ,görmezden geliyordu ,adeta destekliyorlardı.
Derken Hamas, İslami Cihat ve Lübnan Hizbullah’ı koordin3eli bir organizasyonla İsrail’e binlerce roket fırlattı. Bunu da İsrail’e 50 noktadan sızarak yaptı. Haliyle İran’ın organizasyona dahil olduğu düşünülmelidir. Tabii bu atılan roketler İsrail ‘den yüzlerce askerin ölmesine sebep oldu. İsril başkanı Netanyanu Savaş kararı aldı ve İsrail ordusu Gazze de katliama başladı. Netanyanu’nun “her yeri enkaza çevireceğiz” sözü ve kara harekatı yapmaya dönelik çalışmaları büyük katliamın bir göstergesidir.
İsrail ile ,Filistin arasındaki problem çözülmedikçe bölge barışa hasret yaşamaya mahkumdur. Çözüm bağımsız bir Filistin Devletinin hayata geçirilmesidir diye düşünüyorum . Bakalım dünya liderleri suskunluktan itidal demekten vazgeçip problemin çözümüne nasıl katkıda bulunacaklar.
Bir de Afganistan deprem acısıyla kavruluyor. Afganistan’ın batısında meydana gelen 6.3 şiddetindeki depremde şu an 2445 ölüm var. Binlerce kişinin ilk sarsıntıda yıkılan kerpiç evlerde binalarının içinde gömülü kaldığını tıbbi imkanların son derece yetersiz olduğu bu yerde hastaneler binlerce yaralıyı da tedavi edemez durumda imiş. Taliban yönetimi Cumartesi günü meydana gelen bu depremde ilk anda 2 bin dört yüz kişinin öldüğünü 9 binden fazla yaralı olduğunu açıklıyor. ABD Jeolojik Araştırma kurumu Herat şehrinin 35 kilometre kuzey batısında meydana gelen depremin şiddetini 6.3 şiddetinde olduğunu duyurdu. 1320 evin hasar gördüğü veya yıkıldığı kaydediyor.DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) en az 465 evin yerle bir olduğunu açıkladı. Herat şehri İran sınırını 120 kilometre doğusunda Afganistan’ın kültür merkezi durumunda dır. Vilayette tahminen 1,9 milyon kişi yaşamaktadır. Hindikuş Dağlarında sık sık depremler oluşmaktadır ne tekim geçen yıl haziran ayında Paktika eyaletinde meydana Helen 5.9 şiddetindeki depremde de 1000 kişi den fazla kişi hayatını kaybetmiştir. Katar’daki Taliban siyasi ofisi başkanı kurtarma ve yardım için acilen yiyecek ,içme suyu ,ilaç, giysi ve çadırlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Depremin ne olduğunu bilen bir ülkenin insanlarıyız. Ölenlerine rahmet kalanlarına sağlık ve sabırlar diliyoruz.
Bir de kendimize dönelim. IMF ‘in Ülkemiz için verdiği rapora göz atalım. Uluslar Arası Para Fonu’nun Türkiye Heyeti ,hükümetin ekonomi politikalarını olumlu karşıladı. Hükümetin harcamaklarına fren ve MB sının faiz artışlarının piyasaya uyumlu olarak sürdürmesini kaydetti. Emekli maaşlarının ücretlerinin yeniden ele alınması gerektiğini de vurguladı.
Tabii ki bunları biliyor ve yaşadığımız bir gerçek olarak görüyoruz. Hayat pahallılığına memur ayak uydursun diye 8 bin liranın üzerinde bir ödeme yapılırken memur emeklilerine verilmemiş ve sadece %25 ile yetinin denilmişti asla unutmadık. Şimdi de işimiz inşallaha kalmış durumda hep cek ,cak, ceğiz, cağızla geçiştiriliyor.bekliyoruz , sabırla …
Bu haftada makalemi burada noktalıyorum . Sevgili okurlarımın, can Arkadaşlarımın her şeyin bekledikleri gibi olmasını, huzurlu mutlu günler ve yarınlar yaşamasını diliyorum . Kalın sağlıcakla…