LİMANIN ÖLÜSÜNDEN PARA KAZANMA HIRSI

Fethiye Limanı bağırarak, kusarak, kokarak ölüyor.

Sorumlu ve görevli olanlar; Bazen,

• Merkezi Hükümet ve yerel yönetim ayni partiden olursa proje ve para hazır 250 milyona temizleriz. Diyorlar.

Bazen,

• 250 milyon fazla ben yarısına temizlerim. Diyorlar.

Bazen,

• Bunu verirseniz şunu yaparım. Gibi şart koşuyorlar.

Bazen,

• Liman temizliği görevi olmadığını söyleyenler bazen bu iddialarından vazgeçip “ Projemiz hazır bakanlarımızla gelip Fethiye Limanını temizleyeceğiz “ Diyorlar.

Bütün bu siyasi şovlar sürüp giderken doğusunun 1/3’ü dip çamuru ile dolmuş durumdaki Fethiye Limanında bu oran giderek artıy

Limana akan derelerin taşıdığı atıklar, derelere karışan evsel atıklar, kanalizasyon arıtma tesisinin yetersizliği, teknelerin düzenli atık boşaltma sisteminin ve denetiminin olmaması giderek ağırlaşan liman kirliliği tablosunun nedenleri. Bunu neredeyse artık herkes biliyor. İlki rahmetli Özer Olgun’un Belediye Başkanlığı döneminde olmak üzere onlarca klasör dolusu araştırma ve sonuç raporları yıllardır Fethiye Belediyesi raflarında bekliyor zaten bunlara yenilerini eklemenin limanın yok oluşunu engellemeye hiçbir faydası yoktur. Daha güncel olan ölçümleri ve değerleri Ulaştırma Bakanlığından talep etmek her zaman mümkündür.

Fethiye Limanında dip çamurunun temizlenmesi ile ilgili tek faaliyet rahmetli Şakir Kandönmez’in Belediye Başkanlığı döneminde Yalım Erez ile olan dostluğu sayesinde Ulaştırma Bakanlığının dip tarama gemilerinin Fethiye Limanına gelmesi ve bir süre çıkardıkları çamuru açık denize boşaltma faaliyetinden ibarettir. Açık denize bırakılan çamurun özellikle Çalış Plajında kirlilik yarattığı şikayetleri üzerine yarım bırakılan bu çalışmadan sonra, daha az çevre kirliliği yaratacak şekilde bu işi yapan ya da yapmaya niyet eden bir yerel yönetici de olmadı zaten.

2000’li yıllarda; Mevcut iskelenin uzatılarak Kruvaziyer iskelesi haline getirilmesi ile birlikte kordonun bir kısmını da ticari alan olarak içine alan proje gösterişli bir sunumla tanıtılmıştı. Sonrasında projenin gerçekleştirilmesi için gerekli olan liman kapasite raporu ve deniz üstü kiralama süreçleri aşılamadığı için proje rafa kaldırıldı.

Bu arada; Kirlenmeye ve dolmaya devam etse de rantiyeci cevval iş adamları limanın ölüsünden bile para kazanma hırsından asla vazgeçmediler.

Liman içinde mevcut ve bir kısmı “ güneşlenme terası “ izinleri ile yat yanaşma iskelesi olarak faaliyet gösteren işletmelere benzer hüllelerle yenileri ekleniyor.

Karagözler Mahallesinde ÇED raporu gerekli değildir. Kararı dahil imar planı değişikliklerini de sağlayıp “ bakın benim yaptığım her iş yasaldır “ diyerek parmak sallayanlar için elbette yasal kılıfına uydurulmuş işlerinin şehirlerin ne kadar hayrına olduğu konusunda bir öncelikleri olmayacaktır.

Bu öncelikleri kamu adına görev üstlenmiş kurumlar gözetecektir.

Bu öncelikle MBŞB’si bir yürütmeyi durdurma kararı almıştı ama sonrasında “ Mendirek “ yapım izni uzun süredir konuşulan bir konu.

Fethiye Limanı içinde MENDİREK nedir? Düpedüz yapılacak dolgu işinin kılıfı kimse yasal kılıf uydurmak adına kimsenin aklıyla alay etmesin.

Bir süredir limanın ölüsünden para kazanma projelerinden birisi olan Aksazlar bölgesinde yapılacak marina ve kara tesisleri için 1/5000 ve 1/1000 ölçekli mevcut imar planları üzerinde yapılan değişiklikler gündemde ve askı süresi sonunda yasal itiraz yolları için Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği FETDER büyük bir çaba göstererek itiraz yelpazesini genişletmeye çalışıyor. Bu çabaları için bir Fethiyeli olarak teşekkür ediyorum.

Ancak; Bu projelerin uygulanabilmesi için yapılan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişikliklerinin tarafları MBŞB’si ve Fethiye Belediyesidir.

Doğal olarak Fethiye’nin “ mahalli ve müşterek “ en değerlisi olan Fethiye Limanına bu hali ile yapılacak her türlü müdahale ölümünü hızlandıracak darbeler olacağından söz konusu imar planı değişikliklerine STK lardan önce yerel yönetimlerin itiraz etmeleri ve Fethiyeliye öncülük etmeleri beklenir.

Yaklaşan yerel seçim hesapları fincancı katırlarını ürkütmek yerine suskun kalmayı tercih ettiriyor belli ki.

Her bir Fethiyelinin ortak kazanımı olan Fethiye Limanını korumak ve iyileştirmek yerine ölüsünden para kazanma hesapları içindeki rantiyecinin karşısında durmayı göze alamayanlardan kentlerini korumalarını beklemek elbette saflık olur.

Ancak; Beşeri hafıza sizi kaç dönem belediye başkanlığı yaptığınızla değil yönetme sorumluluğu aldığınız şehre ne yaptığınızla hatırlar.

Fethiye Limanına bu hali ile yapılacak her türlü müdahale bu şehre karşı işlenmiş suçtur ve bu suça karşı durabilmek hem vicdanlı bir kent yöneticiliği hem de bir hemşehrilik sorumluluğudur.